696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında tanımlamaları yapılmış olanların geçiş süreci 2 Ocak’ta başlamış, 2 Nisan 2018 tarihinde sona ermiştir. Kadro ile alakalı süreç bitmiştir. Nisan’ın üçü itibari ile işe girişleriniz SGK’ ya yapılmıştır. Alt işveren aradan çıkarılmış ihaleyi yapan makamın işçisi olarak çalışma hayatına geçilmiştir.
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak taşeron işçi olarak çalışan arkadaşlarımız için yaptığımız girişimler…
1 - Gerçek korunmaya muhtaç olan taşeron işçileridir. İlkemiz mağdurun ve korunmaya muhtaç olanın yanında durmak, onun hakkını hukukunu aramak prensibi ile yola çıkılmıştır.
2 – Birçok sendika çalışma hayatında yokken sendikamız 1999 yılında Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde çalışan taşeron işçiler adına örgütlenmiş ve toplu iş sözleşmesi yapmıştır.
3 - Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, üniversite hastanelerinde asıl işi yapanlar farklı iş kollarında gösterilerek hak kaybına uğraştırılmıştır. Sendikamız bunlarla alakalı Çalışma Bakanlığı müfettişlerini göreve çağırmış, birçok işyerinde muvazaa tespiti istenmiştir. Bununla ilgili Türkiye’de bir kaç il haricinde tüm illerde iş kolumuza ait davalar başarılı bir şekilde takip edilmiştir.
4 - Her yönüyle sorunları olan taşeron çalışma sistemini Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, çeşitli bakanlıklar, konferanslar ve kongreler nezdinde dile getirdik. Sistemin modern kölelik düzeni olduğunu; acilen alt işverenin aracı olmaktan çıkarılarak, çalışanların kadroya alınmasını ısrarla dile getirdik.
5 - İş kolları ile alakalı mücadelemiz başından beri devam etmektedir. İnsan sağlığını takip eden işyerlerinde, sağlık işkolunda çalışan olmaması bir garipliktir. Diğer bir gariplik ise bir hastanede yedi tane sendika olmasıdır. Bunun amacı apaçık böl parçala yönet mantığıdır. Halen de hastanelerde Sağlık ve Sosyal Hizmet İşkolunda çalışan yok denecek kadar azdır. Bu çok başlılığın ortadan kaldırılması için var gücümüzle mücadele ediyoruz.
6 - Asıl iş, yardımcı iş, konusu konuşulurken Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası hastanede asıl iş yardımcı iş yarımı olamayacağını, sağlığın bir bütün olduğunu savunmuştur. Çalışan herkes asıl işverenin işçisi olmalıdır.
7 - İş kolumuza giren işyerlerinde sendikal örgütlenmeye başladık. 6356 sayılı sendikalar kanunu gereğince eskisi itibari ile 2821 ve 2822 sayılı kanunlar gereğince toplu sözleşme yapma cihetine gidilmiştir.
8 – Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Türkiye’de ilk sözleşme Trabzon Huzurevi; Sağlık Bakanlığında ise ilk sözleşmeleri Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 4 dönem, İstanbul Kartal, İstanbul Beykoz Hastanesi’nde, Batman Devlet Hastanesinde, Trabzon Fatih hastaneleridir.
10 - Üyelerimizin sözleşmeden doğan alacaklara ödenmeyince yargı yoluyla sendikamızın açtığı davalar sonunda işçilerimizden 1 Kuruş ekstra para almadan hakları aranmış; çalıştığı kurumlardan milyonlarca lira alınarak kendilerine verilmiştir. Mahkemelerin artması hükümetimizi çözüm yoluna itmiştir.
9 – Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, alt işverenlerin keyfi uygulamalarına karşı durduk. Haksızlığa, zulme, keyfi işçi çıkarmalara karşı geldik ve davalar açarak işe iadeleri sağladık. Kötü niyet tazminatları işverene ödettirdik.
10 – 2005’ li yıllardan sonra taşeronların çalışma şartları, memnuniyetsizlikleri ile alakalı anketler yapılmış sorunlar ve çözüm önerileri ilgili bakanlıklardan, genel müdürlükler ile müzakere edilmiştir.
11 - Alt işveren işçisine sahiplenmeyen ihaleyi yapan makam mücadelemizin sonunda sahiplenmeye başlamıştır. İhale süresini çalışma şartlarını iyileştirmeye başlamıştır.
12 - 2014’ün sonunda taşeron yasası çıkarılmış, TİS farkları İhaleyi yapan makamca ödenmeye başlanmıştır.
13 - Torba yasa ile taşeron yasası çıkmış, alt işverenin örgütlenme ile alakalı baskısı da ortadan kalkmıştır. Bundan sonra kamu kurumundaki alt işverenlerin sıkıntısından haberi olmayan duymazlıktan gelenler alanı boş bulunca sendika kurarak alana inmişlerdir. Hepsi bir anda işçi dostu oluvermişler, devşirmeye başlamışlardır ve hala da devam etmektedir.
14 - Taşeron işçilerinin kamuya geçiş tarihi olan 3 Nisan’da böyle bir açıklamayı yapmak en doğal hakkımız olduğunu düşünmekteyiz. Üç Nisan’ın miladi bir tarih olduğuna inanıyoruz. Emeği gayreti geçen herkese teşekkür ediyoruz. Taşeron işçilerimize de kadronun hayırlı olmasını dileriz.