Başkanlarımız Türk Metal’in Düzenlediği Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’na Katıldılar

Başkanlarımız Türk Metal’in Düzenlediği Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’na Katıldılar

Başkanlarımız, Türk Metal Sendikasının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlediği Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’na katıldılar.

Genel Başkanımız Hakan Toy, Genel Mali Sekreterimiz Doğan Alıç ve Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Değirmenci Türk Metal’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle her yıl geleneksel olarak düzenlediği Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’nın 24’üncü toplantısına katıldılar.

EMEĞİN CİNSİYETİ OLMAZ. ALINTERİNİN DİLİ, DİNİ, MİLLİYETİ OLMAZ!

Türk Metal’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle her yıl geleneksel olarak düzenlediği Kadın İşçiler Büyük Kurultayı’nın 24’üncüsü, 7 Mart 2019 Perşembe günü Anadolu Hotels Esenboğa Thermal’de toplandı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde örgütlü olduğumuz işyerlerinden, 1100’e yakın kadın üyemiz ile 19 ülkeden 100’e yakın kadın temsilcinin katıldığı kurultayın açılış konuşmasını TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Genel Başkanımız Pevrul Kavlak yaptı.

Kadın İşçiler 24. Büyük Kurultayı Divan Kurulu’nun oluşması ile başladı. Divan Başkanlığını, Whirpool işyerinden üyemiz Sevim Güler’in üstlendiği kurulda BSH işyerinden üyemiz Deniz Ayan, Siemens işyerinden üyemiz Gülşah Şahin, Nursan Kablo işyerinden üyemiz Mine Güler, Ford Otosan işyerinden üyemiz Zeynep Göçer, Arçelik işyerinden üyemiz Nagihan Öncel, Opsan işyerinden üyemiz Müslimat Üstebay ve Oyak Renault işyerinden Belgin Hızlıtürk yer aldı Divan Başkanı Sevim Güler, Divan Kurulu üyeleri ve Kurultay Delegeleri adına bir konuşma yaptı. Güler, konuşmasında çalışma hayatında kadınların rolüne ve önemine değindi.

Divan Başkanı Sevim Güler’in ardından kürsüye Genel Başkanımız Pevrul Kavlak çıktı.  Konuşmasına iki yıl önce elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz 7 kadın üyemizi yad ederek başlayan Genel Başkanımız Kavlak, tüm üyelerimizin Regaip Kandilini kutladı.  

Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasında satır başları;

“İnadına eşitlik ve özgürlük isteyeceğiz. İnadına kadın erkek eşittir diyeceğiz.”

Genel Başkanımız Kavlak, konuşmasına yıllardır bu kürsüden kadınlarımız adına eşitlik ve adalet üzerine tüm sözlerin söylendiğini belirterek; “Erkek ile kadın sadece biyolojik olarak farklı ama sosyal olarak tamamen eşittir. Emeğin cinsiyeti yoktur. Alın terinin cinsiyeti yoktur.

Ve asıl önemlisi insan olmanın, iyi insan olmanın cinsiyeti yoktur. Evet, böyle dedik. Peki dedik de ne oldu? Aradan geçen bir yılda sadece ülkemizde 400’den fazla kadın cinayete kurban gitti. Çoğu yakınları tarafından katledildi. Biz bu toplantıyı yaparken bile Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir kardeşimiz saldırıya uğrayabilir. Bir cinayetin daha haberini alabiliriz. Tacize uğrayanları, ayrımcılığa uğrayanları saymıyorum bile. Yani biz burada ne söylersek söyleyelim, sorun giderek daha da vahim bir hal alıyor. Peki, o zaman ne yapacağız? Değişen bir şey yok diye susacak mıyız? Asla ve asla susmayacağız. Hatta inadına konuşacağız. İnadına iyiden, doğrudan, güzelden yana olacağız. İnadına eşitlik ve özgürlük isteyeceğiz. İnadına kadın erkek eşittir diyeceğiz. Bu eşitlik sağlanana kadar da susmayacağız.” dedi.

“Türk kadını ayağa kalksın yeter.”

Dünya’daki küresel düzenin içindeki barındırdığı eşitsizliklere dikkat çekerek konuşmasına devam eden Genel Başkanımız Kavlak, herkesin ağızında bir barış ve adalet sözcüğü olduğunu belirterek şunları söyledi: “Dünyaya şöyle bir bakın. Herkesin ağzında barış sözcüğü var. Ama dünyanın hiçbir yerinde barış yok. Herkesin ağzında adalet var. Ama dünyanın hiçbir yerinde adalet yok. Öyle bir düzen var ki herkes ama herkes insan hakları derken hiçbir mazlum, o haklardan yararlanamıyor. Öyle ikiyüzlü bir düzen, herkesin ağzında eşitlik lafı var. Ama her yere, her şeye eşitsizlik hâkim. Güya eşitliği sağlamak için yasalar çıkarılıyor. Ama yasalar çıktıkça eşitsizlik artıyor. Hayatın gerçekleri bu düzenin yalanlarını bir bir ortaya çıkarıyor. Cinsiyet eşitsizliği tarihte görülmemiş boyutlara yükseliyor. Bakın, Dünyadaki kriz dönemlerinde, kız bebeklerin ölüm oranı, erkek bebeklere göre beş kat fazla. Salgın hastalıklarda can veren kız çocuk sayısı, erkeklerin üç katı. Okuldan alınan kızların sayısı, erkeklerden 4 kat fazla, Dünyanın bütün yükü kadınların üzerinde ama dünyadaki mülkiyetin sadece ve sadece yüzde 1’i kadınların daha çok veri var. Çocuk gelinler, çocuk anneler var ama insanın yüreği daha fazlasına el vermiyor. Aslında bu kadarı bile yeter. Bu kadarı bile, bu küresel düzenin ne kadar alçak, ne kadar acımasız ne kadar vahşi olduğunu göstermeye yeter. Peki, bu kapkara tablo karşısında umutsuz muyum? Hayır! Asla! Neden biliyor musunuz? Geriye dönüp şöyle bir bakın. Bakın, beni anlarsınız. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı harca harca bitiremediğimiz o mirasa bir bakın. Nereden nereye geldiğimizi anlarsınız. Hatırlayın, onun sayesinde gelişmiş Batı ülkelerinde daha kadının adı yokken bu topraklarda kadının sözü geçiyordu. Seçiyor, seçiliyordu. Siyasal, ekonomik, sosyal hayatta öncü rol oynuyordu. Kadın yöneticiler, öğretmenler, pilotlar, sanatçılar toplumu sürüklüyordu. Bunu başkası değil biz başardık. Türk toplumu başardı. Hem de bundan 100 yıl önce onun için bu topraklarda kimsenin umutsuz olmaya hakkı yok.

Karamsarlığa gerek yok. Sadece kazanımlarımıza sahip çıkalım. Onları savunalım. Yeniden ayağa kalkalım yeter. Başkası değil, Türk kadını ayağa kalksın yeter.”

“Bizim kadınlarımız mutludur. Gelecekten umutludur.”

Genel Başkanımız Kavlak, bu eşitsiz düzenin yok edilebilmesi için tek çözümün sendikalar olduğunu getirerek;  “Bu lanetli düzenin küresel sistem denilen bu hastalığın, bu zehrin tek bir panzehiri var. O da sendikalardır. Çünkü sendika demek ekonominin kayıt altına alınması, çalışma hayatında kural ve prensiplerin olması demektir. Hak mücadelesinin mümkün ve meşru olması demektir. O mücadeleyi kazanırsınız ya da kaybedersiniz. O önemli değildir. Önemli olan bunun hukuki zemininin olmasıdır. Ama eğer sendikayı engellerseniz. Örgütlenmeyi engellerseniz. Ne olur biliyor musunuz? Öyle ya da böyle, oraya kayıtdışını davet etmiş olursunuz. Kayıtdışı adı üzerinde, kuralsızlık demektir. Hatta daha kötüsü orman kanunun geçerli olması demektir. Kimin gücü kime yeterse demektir. Bu lanetli düzenin en altında, kadın işçiler var. Sömürünün katmerlisini yaşayan, ağır işleri yapmaya zorlanan ama erkekten daha düşük ücrete mahkûm edilen kadınlar var. Krizde işten çıkarılan, hamile kalınca işine son verilen, anne olunca iş bulamayan kadınlar var. Şimdi size soruyorum: böyle bir düzen adil olabilir mi? Bu düzende adalet olabilir mi? Bu düzende kadının adı olabilir mi? Olmaz, olamaz.  Bu düzende kadının adı yok dostlarım, kadının adı yok. Ama yağma yok, yağma yok. Biz varız, biz. İşte bu salona bakın. Bu salona, bu salonun güzelliğine bir bakın. İşte Türk Metal budur. Türk Metal üyesi kadın işçiler budur. Bizim kadınlarımız mutludur. Gelecekten umutludur.” dedi.

“Yeter ki umudumuzu kaybetmeyelim. Yeter ki birbirimize inanalım.”

Genel Başkanımız Kavlak, sendikamız Türk Metal’in Türk işçi hareketinde birçok ilki gerçekleştirerek bir model olduğunu, aynı zamanda Türkiye’de sendikal hareketin önünü açtığını belirterek devam ettiği konuşmasında şunları söyledi: “İşçi sınıfı bütün dünyada yıllardır küresel sistemin cenderesinde ezilip duruyor. Ama çaresiz değiliz. Uluslararası işçi sınıfı dayanışmasına gönülden inanan biri olarak diyorum ki çare biziz. Çözüm bizim ellerimizdedir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye, Anadolu’nun, Avrasya’nın, Balkanlar’ın, Kafkaslar’ın, Ortadoğu’nun yiğit evlatları burada. Çare biziz. Bizim birliğimizdir. Biz kol kola girdiğimizde, elele tutuştuğumuzda bizi hiçbir kuvvet yenemez. Yeter ki umudumuzu kaybetmeyelim. Yeter ki birbirimize inanalım, birbirimize güvenelim. Birlikte mücadele edelim.

İşte o zaman aşamayacağımız engel kalmaz.”

“Emeğin cinsiyeti olmaz. Alın terinin dili, dini, milliyeti olmaz.”

Konuşmasını Türk toplumunda kadının öneminin büyüklüğüne vurgu yaparak tamamlayan Genel Başkanımız Kavlak; “Altay Dağları’nın en yüksek tepesinin adı Kadınbaşı’dır. Türkler, kadının başından daha yüksek bir şey olamaz diye, O tepeye Kadınbaşı adını vermiştir. İşte biz böyle bir kültürden geliyoruz. Onun için bütün kadınlara sesleniyorum: Kaldırın başınızı! Kaldırın ve asla indirmeyin. Gülmekten, eğlenmekten, gezmekten ve inandığınızı söylemekten asla ve asla vazgeçmeyin. İstiyorum ki bu Kurultay, bu yolda bir milat olsun. Sizin için de, benim için de, Türk Metal için de bir dönüm noktası olsun. İstiyorum ki bu Kurultay’la birlikte yeni bir yola çıkalım. Kıvılcımı çakalım, yeni bir mücadele ateşi yakalım. Sağır kulaklar duyana, taştan yürekler hissedene, köhnemiş zihinler anlayana kadar haykıralım. Diyelim ki; emeğin cinsiyeti olmaz. alın terinin dili, dini, milliyeti olmaz, olamaz. Şimdi size soruyorum: Benimle bu yola çıkmaya var mısınız? Yeni bir mücadeleye, daha örgütlü, daha disiplinli, daha yürekli olmaya var mısınız? Tezgâhta, atölyede, fabrikada,  bulunduğumuz her yerde. Bir an bile geri dönmeyi düşünmeden, durmadan, dinlenmeden, vazgeçmeden mücadele etmeye var mısınız? Kadın erkek eşitliği için kavgaya var mısınız? O zaman başlıyoruz. Yeni ve çok onurlu bir mücadele için yola çıkıyoruz.” dedi.

***

Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasının ardından kürsüye TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay çıktı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, konuşmasında 7 Mart 2017 tarihinde kaybettiğimiz 7 üyemizi anarken, sendikamız Türk Metal’in eğitim faaliyetlerini övdü.

***

Kurultaya, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Man Almanya İşçi Temsilcisi Zafer Akdere, Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı, Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Hakan Toy, Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak, UAMİF Genel Sekreteri İsmail Dursun, MESS Ankara Bölge Temsilcisi Ozan Mimaroğlu, MAN Türkiye İK Direktörü Mustafa İskifoğlu, Man Türkiye Fabrika Müdürü Ufuk Doğrusöz, Arçelik Bulaşık Makinesi Fabrikası Üretim Müdürü Korkut Anapa, Arçelik Bulaşık Makinesi Fabrikası İnsan Kaynakları Müdürü Sena Üzmez Akyıldız, Özçelikler İnsan Kaynakları Direktörü Yusuf Serkan Çalı, Genel Başkan Yardımcılarımız Mesut Gezer ile Yusuf Ziya Odabaş, Genel Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz ve çok sayıda davetli katıldı.

***

Kadın İşçiler 24. Büyük Kurultayı iki gün boyunca sürecek etkinliklerle devam edecek. Ayrıca 7 Mart 2017 tarihinde kaybettiğimiz yedi üyemizin adına bugün (7 Mart 2019) akşam mevlit okutulacak.

 

Fotoğraflar