Kamu işçilerimizin merakla beklediği toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yeni bir aşamaya gelindi. Konfederasyonumuz Türk-İş’in de yer aldığı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü sürecinde, işveren tarafı ilk resmi zam teklifini sundu. Ne yazık ki yapılan teklif beklentilerimizi karşılamaktan çok uzak kaldı.
Yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren bu protokol kapsamında; Türk-İş’imizin de bulunduğu işçi konfederasyonları, 2025 yılının ilk altı ayında en düşük günlük ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını, ardından ise yüzde 50 oranında artış yapılmasını talep etmişti. Ayrıca takip eden altı aylık dönemlerde yüzde 25 zam ve enflasyon farkı ile birlikte yüzde 10 refah payı da talepler arasında yer aldı.
Ancak bugün yapılan toplantıda hükümetin teklif ettiği oranlar beklentimizin çok altında kaldı:
• 2025 yılı ilk 6 ay için yüzde 16, ikinci 6 ay için yüzde 8
• 2026 yılı ilk 6 ay için yüzde 7, ikinci 6 ay için yüzde 5
Toplantı sonrası açıklama yapan Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, bu teklifi açık bir dille reddetti. Ağar şunları söyledi:
“Verilen teklif bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Bu teklifi kabul etmemiz mümkün değil. Ara buluculuk süreci var, onun ardından grev süreci gelir. Çalışma Bakanı’na buradan sesleniyorum: En kısa sürede bizlere ikinci teklifi sunmanız gerekiyor. Aksi halde yasal haklarımızı kullanacağımızı buradan açıkça ifade ediyorum.”
Ağar, ayrıca ekonomik krizin faturasının kamu emekçilerine kesilmesine karşı çıkarak, “Her şeyi enflasyona bağlıyorlar. Oysa enflasyonun sebebi biz değiliz. Bunu kamuoyuyla da paylaşmak istiyoruz.” dedi.
Toplantıdan sonra Türk-İş genel merkezinde, Genel Başkanımız Hakan Toy’un da bulunduğu bir basın açıklaması gerçekleşti.
Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay da sürece ilişkin eylem planımızı duyurdu. Sayın Ergün Atalay, “Bu rakam ne bizim ne toplumun ne işçilerin beklentilerini karşılıyor. Salı günü randevu aldık, Çalışma Bakanlığı’nda olacağız. Çarşamba günü de Maliye Bakanlığı’nda olacağız.”
Bizler kamu işçisi adına bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Hakkımız olanı almak için mücadelemizi sürdürecek, sesimizi her platformda duyuracağız.
Emeğimizin karşılığını alana kadar bu mücadele sürecek.