10 Kasım akşamı, Özel Okmeydanı Hastanesi işvereni “deprem riski” bahanesiyle hastaneyi tahliye ettiğini duyurdu. Fakat asıl gerçek ortada: Ağustos’tan bu yana maaşlarını alamayan 169 işçi, tek bir açıklama yapılmadan, hakları ödenmeden sokağa atıldı!
Bu sadece Okmeydanı’ndaki işçilerin değil, Türkiye’deki tüm özel hastane emekçilerinin yaşadığı sömürü düzeninin bir yansımasıdır. Özel hastaneler, yıllardır sağlık emekçilerinin alın teriyle büyürken, işçiler en temel haklarından bile mahrum bırakılıyor.
Düşük ücretler, uzun mesailer, mobbing, sendika düşmanlığı ve keyfi işten çıkarmalar…
Buna artık yeter diyoruz!
Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası olarak bu kölelik düzenine boyun eğmiyoruz.
İşçiler haklarını alana kadar mücadele edeceğiz! Hastane önünde direnen arkadaşlarımızın yanındayız, onların sesi olmaya devam edeceğiz!
Sendikamızın örgütlenme uzmanı İbrahim Koç, hastane önünde yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“Bu süreç münferit değil, özel hastanelerdeki sömürü düzeninin bir parçasıdır. İşçiler bütün haklarını alana kadar yanlarında olacağız. Bugün Okmeydanı’nda yaşanan bu hukuksuzluk yarın başka bir özel hastanede tekrarlanacak.
Eğer susarsak, sıra bize gelecek! Tüm özel hastane işçilerini sendikalaşmaya, örgütlenmeye, haklarını birlikte savunmaya çağırıyoruz!" diyerek sözlerini bitirdi.
Ya kölelik düzeni sürecek, ya da sendikalaşıp örgütlenerek biz kazanacağız!