Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası olarak, teşkilatımızın gücüne güç katacak ve mücadele azmimizi pekiştirecek "Örgütlenme, Toplu İş Sözleşmesi ve Mevzuat Eğitimi"nin ikinci grubunu Antalya’da tamamladık. Sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin hak mücadelesine ışık tutan bu eğitim programı, sahadaki gücümüzü artırma hedefimiz doğrultusunda son derece verimli geçti.
Eğitim programımızın açılış konuşmaları, Genel Başkanımız Hakan Toy ve Genel Sekreterimiz Adem Sarıçoban tarafından gerçekleştirildi.
GENEL BAŞKANIMIZ HAKAN TOY'DAN GREV HAKKI VE TİS MESAJI
Genel Başkanımız Hakan Toy, konuşmasında Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulundu.
Genel Başkanımız, konuşmasının en önemli başlıklarından birini ise sağlık çalışanlarına uygulanan grev yasağına ayırdı. Anayasal bir hak olmasına rağmen sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin elinden alınan bu yasağın, çalışanlar için büyük bir mağduriyet yarattığını ve haklarına ulaşmada büyük bir engel teşkil ettiğini net bir dille ifade etti:
"Kutsal bir görev icra ettiğimizin bilincindeyiz, ancak emeğimizin tam karşılığını almak ve çalışma koşullarımızı iyileştirmek için sendikal haklarımızın tamamına sahip olmalıyız. Grev hakkımızın elimizden alınması, masadaki gücümüzü kırarak çalışanların hak arama özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Bu yasağın kaldırılması ve grev hakkının iadesi, sendikal mücadelemizin en temel ve vazgeçilmez talebidir!"
GENEL SEKRETERİMİZ ADEM SARIOÇBAN: "EĞİTİM, ÖRGÜTLENME ATAĞIMIZIN TEMEL TAŞIDIR"
Genel Başkanımızın ardından kürsüye gelen Genel Sekreterimiz Adem Sarıçoban ise eğitimin sendikal örgütlenmeye olan doğrudan faydasının altını çizdi.
Genel Sekreterimiz, sendika olarak başlattığımız örgütlenme hamlesinde, üyelerimizin bilinç düzeyini yükseltmenin kritik önem taşıdığını belirtti. Sarıçoban, sahada başlattığımız örgütlenme atağında sendikal eğitimin çok önemli bir rol oynayacağını; bilgili ve bilinçli temsilcilerin, her bir işçi kardeşimize doğru bilgiyi ulaştırarak birliğimizi daha da sağlamlaştıracağını vurguladı.
AKADEMİK VE SENDİKAL BİLİNÇ GELİŞTİRİLDİ
Eğitimin içeriği, teorik bilgi ve pratik sendikal deneyimi birleştiren kapsamlı sunumlardan oluştu.
Eğitimin ilk gününde Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceyhun Güler, "Etik Örgütlenme ve Bilinç: Adaletsizliğe Karşı Eşitlik Mücadelesini Genişletmek" başlıklı ufuk açıcı bir sunum gerçekleştirdi. Ceyhun Güler, sendikal mücadelenin sadece ekonomik taleplerden ibaret olmadığını, aynı zamanda etik ve ahlaki bir duruş gerektirdiğini anlattı. Adaletsizliğe karşı eşitlik mücadelesini genişletmenin, üyelerin hak bilincini artırmakla ve tüm çalışma hayatına yayılan sağlam bir ahlaki temelde duruş sergilemekle mümkün olacağını detaylı bir şekilde aktardı.
Eğitimin ikinci gününde ise Genel Başkan Danışmanımız Hicret Bozoklu, sendikal örgütlenmenin tüm aşamalarını ve işçilerin güvencesi olan toplu iş sözleşmelerinin (TİS) incelikleri hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulundu. Bozoklu, TİS süreçlerinin hazırlık aşamasından masadaki müzakerelere, mevzuat gerekliliklerinden başarıyla sonuçlandırma stratejilerine kadar tüm detayları katılımcılara aktardı. Bu bilgilendirmelerle, sahadaki temsilcilerimizin örgütlenme ve sözleşme süreçlerinde daha donanımlı hareket etmesi hedeflendi.
KAPANIŞTA SOSYAL TALEPLER VURGULANDI
Yoğun geçen eğitim programının kapanış konuşmasını Genel Sekreterimiz Adem Sarıçoban gerçekleştirdi. Sarıçoban, sendikal mücadelenin sadece üyelerin maaşları ve çalışma koşullarıyla sınırlı kalmayıp, ülkenin genel sosyal sorunlarına karşı da sorumluluk taşıdığını belirterek önemli sosyal talepleri gündeme getirdi:
" Hükümetin ilan ettiği 'Aile Yılı' hedeflerine ulaşabilmesi için en temel ve somut adım, çalışan ailelerin desteklenmesidir. Kadın emekçilerin çalışma hayatına tutunabilmeleri ve kariyerlerini sürdürebilmeleri için ücretsiz kreşler hayati önem taşımaktadır. Her iş yerinde, kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin ücretsiz kreşlerin açılması zorunluluk noktasına gelmiştir."
Sarıçoban ayrıca, okullarda öğrencilere ücretsiz olarak bir öğün yemek verilmesi gerektiğinin altını çizdi. İmkanı olmayan öğrencilerin okullarda yemeğe ulaşamamasının "çok acı bir tablo" olduğunu belirterek, bu durumun bir sosyal devletin kabul edemeyeceği bir eşitsizlik yarattığını ifade etti.
Konuşmasının ardından eğitime gelen katılımcılara, gösterdikleri ilgi ve başarılarından dolayı eğitim sertifikaları Genel Sekreterimiz Adem Sarıçoban tarafından takdim edildi. Sertifika töreninin ardından, örgütlenme ve mücadele ruhunu ölümsüzleştiren toplu hatıra fotoğrafı çekildi.
Türkiye Sağlık-İş olarak; eğitimli, bilinçli ve örgütlü gücümüzle, hem üyelerimizin hakları hem de ülkemizdeki sosyal adaletin tesisi için durmaksızın mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz!