Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri, Kamu Çerçeve Protokolünün uygulanması için basın açıklaması yaptılar. İşçiler açıklamanın ardında maaş bordrolarını yaktılar.
Genel Başkan Yardımcılarımız Adem Sarıçoban ve Süleyman Turgut’un öncülüğünde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesinde çalışan işçilere Kamu Çerçeve Protokolünün tam uygulanması için 3’üncüsü düzenledikleri basın açıklamasının ardından üyelerimiz bordrolarını yaktılar.
Açıklamaya İstanbul Şube Başkanımız Nedime Mutlu Yıldırım, Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyemiz Ahmet Karakoç, Çanakkale İl Başkanımız Seçkin Yörük, Kamu-Sen Çanakkale Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, TÜRK-İŞ’e sendikaların temsilcileri ve çok sayıda üyemiz katıldılar.
Grup adına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcımız Adem Sarıçoban, Buradan haklarını almış ve bütün haklarını kazanmış olarak ayrılacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
“Buradan üzülerek söylemek istiyorum ki Sayın Rektör Bey 3 gündür bizi duymadı. Bizi hala görmemeye bizi duymamak konusunda ısrar ediyor. Dün söyledik asgari ücretin bir tık üzerinde maaş alıyoruz dedik. Bu gün bunu kanıtlayacağız. Kardeşlerimizin maaşı geçen ay 4.750 TL yattı. O bordoları bu gün burada basının gözleri önünde yakacağız. O maaşlarla geçinemiyoruz dedik. Çocuklarımızın sütlerinin yanına bir tane yumurta koyalım dedik. Peynir koyalım dedik. Maalesef bizim sesimizi kimse duymadı. Buradan tekrar söylüyorum. Bizim derdimiz kavga etmek değil. Çanakkale Üniversitesi Devletin Kurumu. Bizim kurumumuz. Biz kurumumuzla karşı karşıya gelmeyeceğiz dedik. Gelmiyoruz. Pandeminin kahramanları sağlık çalışanlarının haklarını yedirmeyeceğiz dedik. Yedirmeyeceğiz.
Değerli arkadaşlar bizleri duyan birileri var. Bizleri duydu. İki gündür yapmış olduğumuz eylemler sonucunda Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bizleri duydu. TÜRK-İŞ Genel Başkanımız Ergün Atalay bizleri duydu. Dün gece görüşme oldu. Sendikamız Genel Başkanı Hakan Toy, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin bir araya gelerek sorunu çözmüşlerdir.
Vedat Bilgin Bey şunu ifade ediyor. İmza benim imzam karar bizim kararımızdır. Sayın Bakan şunu söylüyor. Ben Devletin Bakanıyım imza attım imzamın arkasındayım. Kim ki işçiye karşı geliyorsa, karşısında beni bulur. Sözüm söz diyor. ÇÖMÜ işçisi 2021 yılından geçerli olmak üzere Kamu Çerçeve Protokolünden yararlanacak. Bunun kefili benim diyor. İşçiye söz verin benim adıma diyor. Buradan Bakan adına söz veriyoruz. Bakanın sözüne itimat ediyoruz ve bu gün eylemimizi sonlandırıyoruz. Ama önce bordrolarımızı burada yakacağız. Bizi görmeyenlere duymayanlara tepkimizi göstereceğiz.
İşçinin o cusu bucusu olmaz. Bu gün yine söylüyorum. Bu gün burada yetki alma mücadelesi değil, işçinin hak alma günüdür. Bizler emeğimiz için buradayız dedik. Maalesef dün istenmeyen şeyleri yaşadık. Onları kınıyoruz. Burada bazı duyumlar aldık. Biz o partici bu partici diyorlar. Buradan net bir şekilde söylüyorum. Bizim siyasi partilerle işimiz yok. Biz TÜRK-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasının birer neferiyiz. Partilerin değil işçinin sendikasıyız.
Biz başından beri şunu ifade etmek istemiştik. İşçiyle kurumları karşı karşıya getirmeyin dedik. Devletin öngördüğü ücret işçiye ödenecek dedik. Maalesef 3 gündür buradayız. Biz hakkımızı her türlü alacağız.
Biz işçiyiz işçi kardeşliği yaşıyoruz. Dün Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde çalışan sağlık çalışanları bize destek verdiler. Bizleri tebrik ettiler ve bizleri alkışladılar. Buradan hepsine selam olsun. Malatya’ya selam olsun. Selam olsun destek verenlere.
Arkadaşlar şunu net bir şekilde söylüyoruz yeter ki işçi birlik olsun. Alamayacağı bir hak yoktur. Bizler 3 gündür bağırıyoruz yaşasın birlikte mücadelemiz. Birleşe birleşe kazanacağız. Bu gün kazandık.
Arkadaşlar buradan çağrımız şudur aramızda kin yok düşmanlık yok. Hepimiz işçiyiz ve işçi kardeşliğimiz var. Bizim kimseye kırgınlığımız yok. Bütün işçiler bizim kardeşimizdir.
Bütün işçilerimizi emek ve ekmek mücadelesinin öncüsü Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasını davet ediyoruz.
İşçinin çocukları da bayramı bayram gibi yaşamak istiyor. Bunu bizlere çok görmeyin.”
Basın açıklamasının ardından üyelerimiz, sloganlar atarak bordrolarını yaktılar.