ANKARA ŞUBEMİZİN OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

ANKARA ŞUBEMİZİN OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

Ankara Şubemizin Olağan Genel Kurulu birlik ve beraberlik içinde coşkuyla gerçekleşti. Demokrasi şöleni yaşanan seçimde Genel Merkez Genel Sekreterimiz ve aynı zamanda Ankara Şube Başkanımız Doğan Alıç güven tazeledi.

Ankara’da bir otelde gerçekleşen seçime Genel Başkanımız Hakan Toy, Genel Sekreterimiz Doğan Alıç, Genel Başkan Yardımcılarımız Adem Sarıçoban, Osman Çavuş, Süleyman Turgut, Genel Merkez Hukuk Müşavirimiz Av. Kadir Atıcı ve Ankara Şube delegelerimiz katıldılar.

Şube Olağan Genel Kurulu’nun yapılabilmesi için gerekli olan yeterli çoğunluğun sağlandığı seçimin Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcımız Osman Çavuş yaptı.

Programda konuşan Genel Başkanımız Hakan Toy, Şube Olağan Genel Kurulunun Sendikamıza, Ankara’da bulunan üyelerimize hayırlı olması temennisinde bulundu. İstanbul’da yaşanan terör saldırısını kınayan Genel Başkanımız Hakan Toy, bütün millet olarak birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

Genel Başkanımız Hakan Toy, “Sağlık ve Sosyal Hizmetler çalışanlarının birçok sorunu var. Bizim önümüzde zorunlu emeklilik, tayın hakkı, vergi sıkıntımız var. Hastanelerde işçi memur ayrımı var. İşçiler arasında ayrım var. Aynı iş yerinde dört çeşit emeklilik çeşidi var. 20 yıldır hizmet ettiği hastanelerde aile bakanlığında çalışan işçiler hala işiyle eşinin arasında tercih yapmaya zorlanıyorlar. Tayin hakları ellerinden alındı. Bunlar sorunlarımızdan bazıları. Bu sorunları çözmek için var gücümüzle mücadele edeceğiz.” dedi.

ZORUNLU EMEKLİLİK İŞÇİYİ AÇLIĞA MAHKUM EDİYOR

Kamuda çalışan işçilerin kadroya geçirilmesi için TÜRK-İŞ’in ve Sendikamızın yaptığı mücadeleleri anlatan Genel Başkanımız Hakan Toy, “TÜRK-İŞ Başkanımız Ergün Atalay, her platformda taşeronda köle düzeninde çalıştırılan işçilerin kadroya alınmasını haykırıyordu. Ergün Başkan yargının kararlarını hükümet yetkililerine hatırlatıyordu. Hükümet yetkilileri ne dediler kadro vermeyeceğiz. Bir çare arıyoruz. O çare neydi iş birlikçi Hak-İş ile KHK’yı çıkarmaktı. TÜRK-İş’in talebi neydi? Hak ettiğimiz ana kadroyu şartsız şurtsuz, zorunlu emekliliği olmayan, tayin haklarının engellenmediği, iki buçuk yıl kamu sözleşmelerinin engellenmediği bir kadroydu. İŞ-KUR’ cusu, eski işçi, siz KHK’mısınız diyecek bir ayrımın olmadığı bir kadroydu. Ama ne oldu? İşbirlikçilerle birlikte o malum sendikanın kurucu genel başkanının bakan olduğu dönemde çıkartılan KHK hepimize şimdi zulmediyor. Birde utanmadan şimdi çıkıp diyorlar ki KHK’nın mimarıyız. Biz KHK’nın mimarı değil, KHK’da işçiye zulmeden maddelerin kaldırılması için mücadele edeceğiz. Biz işçi hakları için mücadelenin mimarı olacağız.” şeklinde konuştu.

Genel Başkanımız Hakan Toy, “Önümüzdeki aylarda EYT’nin çıkmasıyla ilgili orada 1996 öncesinde işe giren ve taşerondan kadroya geçen kardeşlerimiz emekliliği hak ettikleri gün 4 bin TL’ye, 4 bin 500 TL ile emekli edilerek açlığa mahkûm edilecekler. Bunun telefi edilmesi için biz Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak öncelikle yargıya götürdük. Şu anda da bu konu anayasa mahkemesinin önünde. Ne için acele ediyoruz. Ocak’tan önce EYT çıkmadan, reysen emekliliğin Anayasa mahkemesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu kararını çıkartıp ve şu anda zorunlu emekliliğe mahkûm edilen binlerce kardeşimize nefes aldırmak onların çocuklarını sevindirmek tek hedefimiz bu.” diye konuştu.

KIDEM TAZMİNATI İŞÇİNİN BEKA SORUNUDUR

Sendikamızın kuruluşundan itibaren devleti baş tacı ettiğini hatırlatan Genel Başkanımız Hakan Toy, “Hükümetler gelir geçer. Seçilmiş hükümetlere de saygı duyuyoruz. Milletimizin, işçimizin, vatandaşımızın lehine ne varsa hükümetimizin, hayırlı ne icraatı varsa, milletimizin canını korumak için yaptığı güvenlik tedbirlerini ayakta alkışlıyoruz. Şartsız şurtsuz şu parti bu parti demeden. Ama her sene kıdem tazminatını karşımıza getiren hükümetinde karşısında duruluyoruz. En son yaşadığımız kıdem tazminatı mücadelesi. Bakın pandemide canımızı feda ettik. Canla başla mücadele ettik. Pandeminin en azılı döneminde kıdem tazminatının kaldırılması masaya geldi. O zaman TÜRK-İŞ’in tavrı şu oldu. Hükümetin yetkilisi bakana TÜRK-İŞ Başkanımız Ergün Atalay, ‘Burada 34 Genel Başkan var. Kıdem tazminatını çıkarırsanız TÜRK-İŞ’i kapatırız. Sendikacı olmaya gerek yok.’ dedi. Çünkü kıdem tazminatı bizim beka sorunumuzdur. Çünkü emekli olduğu zaman 4 bin TL maaşa bağlanılıyor. 2008’de çıkan emeklilik sistemiyle zaten kuşa çevrilmiş emeklilik sistemi var. Şimdi kıdem tazminatımız belki bir ev alamaz ama işçinin bir yarasına merhem olur. Kızını gelin eder. Oğlunu damat eder. Onunda elimizden alınmasın diye mücadele ettik. Bizim mücadelemiz sonucunda rafa kaldırıldı.” ifadelerini kullandı.

İŞVEREN BİRLEŞİRKEN, İŞÇİLER PARÇALANIYOR

İşveren sendikalarının birleştiğinin altını çizen Genel Başkanımız Hakan Toy, “İşverenleri temsil eden federasyonlar var. Onlar tek kuruluyor. Lokantacılar odası. Şoförler odası. TOBB var. Ama seçime girmiş kaybedip gidip başına öz getirip veya dev getirip yeni bir oda kurmuyor. Odayı ayrıştırmıyor. Çünkü işverenler tek yürek olmuş ama fitne fücurla işçiyi bölmüşler. İş kolumuzda 15 sendika kurulmuş. Her kurulan sendikada algı yapmak için üye olandan aidat almayacağını vaat ediyor. Sözleşme yapamıyorlar ki aidat alsınlar. Niye bölüyorsunuz. Birçok iş yerinde sözleşmelerin önü kapanıyor. Onun için bizim her zaman söylediğimiz işçilerde bir konfederasyon çatısı altında birleşmeliler. Birlikte mücadele edilmeli. Böyle devam edilirse sıkıntılarımız artarak devam edecek.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE ENÇOK DAVA AÇAN SENDİKAYIZ

Sendikamızın bütün organlarına görev alacak kişileri seçimle geldiğini belirten Genel Başkanımız Hakan Toy, işçiyi, işçinin yönetmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Yetkili olduğumuz iş yerlerinde al bu senin baştemsilcin buna tabi alacaksın demiyoruz. Sendikal anlayışı değiştireceğiz. Gelişeceğiz ama gelişmeden önce bizim birleşmemiz lazım. Büyüdükten sonra birleşmek zor. Onun için bizim olmazsa olmazımız önce birleşeceğiz. Maalesef taşeron sendikacılık başladı. Birilerinin koltuğu altında sendikacılık yapıyorlar. Şuan neden şube açıyorlar ben onu anlamıyorum. Birçok iş yerinde müdürler, şefler şube başkanı gibi çalışıyorlar. Şimdiye kadar hiçbir iş yerinde Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına üye olun bu sendika hükümetin sendikasıdır diye duydunuz mu? Duymadınız? Bundan sonra duyar mısınız? Duymayacaksınız. Şunu duyacaksınız. Bu sendika gelince söke söke işçinin hakkını alır dediklerini duyacaksınız. Onların hak vermelerini beklemeyiz. Söke söke işçinin hakkını alırız. İşçinin hakkı zayi olmaması için işverenle de kötü oluruz. Devada açarız. Türkiye’de en çok deva açan sendikayız. Niye açıyoruz keyfimizden mi? Gelirimizin yarısına yakınını dava masraflarına harcıyoruz. Çünkü mevcut sözleşmeler uygulanmıyor. Gece zammı çıkmış sözleşmede kaldıramadılar utandılar. Ne yaptılar uygulatmadılar. Yine biz bununla ilgili dava açtık. Yüzdelikler hırsızlık değil mi? A hastanesinde yazıldı B hastanesinde yazılmadı. Bu işçiler kadroya geçerken tüm haklarıyla geçecekti ama ne oldu bu haklarımız çalındı. Bunları neyle telafi etmemiz lazım dava açarak. Zorunlu emekliliğe müdahale ediyoruz. KHK çıktığında birçok arkadaşımızı eş durumundan tayinini yaptırdık. Onun için sizler doğru adrestesiniz. Bizler bu sancak altında emek mücadelesi yapmaya devam edeceğiz. Emek mücadelesinden sapanı sizler göndereceksiniz.”

EĞİTİM SEMİNERLERİMİZ DEVAM EDECEK

Genel Başkanımız Hakan Toy, “Sendikal mücadele anlayışımız, az olsun benim olsun. Aman sıkıntı çıkmasın anlayışıyla değil, bu emek mücadelesinin neferi olan Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası bu işçilere hizmet ettikten sonra gelecek nesillere de hakkaniyetle hizmet etsin diye şimdi yeni atılımlar yapıyoruz. Seminerlerimize başladık. Şimdi bölgesel seminerlere başlıyoruz. Her işçiye ulaşacağız. İşçiden aldığımız her aidatı işçimize harcayacağız. Sendikamızın kasasında ki para sizin paranızdır. Bugün size, yarın da gelecek nesillere harcanacaktır. Başkada kimseye harcanmayacak. Çünkü biz farklı bir anlayışla bu işe başladık.” diye konuştu.

VERGİDE ADALET İSTİYORUZ   

İşçinin birçok sorunu olduğunu, bu sorunları da Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasının çözeceğini belirten Genel Başkanımız Hakan Toy, “Önümüzdeki sorunların en büyüğü vergi adaletsizliği. En çok vergiyi, en düzenli şekilde veren biziz. Vergi kaçırma şansımız yok. Peşin peşin ödeyen grubuz. Daha maaşımız bankaya yatmadan vergimiz kesiliyor. Anayasada da olduğu gibi çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasının peşindeyiz. Son asgari ücret görüşmelerinde hatırlarsanız. Yüzde 15 istisna getirildi. 30 yıldır uğraşılan asgari ücretten verginin alınmaması mücadelesini kazandık. Bunun yanında ne dedik mevcut çalışanlarımızı da kapsasın. Bütün çalışanlara bu istisnayı uygulattık. Hedefimiz bu asgari ücret görüşmelerinde vergiyi yüzde 10’a sabitlemek. Veya vergi matrahlarını yükseltmek. Yani nisan ayında yüzde 20’ye girmemek. Aldığımız zamlar maalesef vergiye gidiyor. Bütün yıl boyunca alınan zamların tamamı vergiye gidiyor. Demek ki vergiye çalışıyoruz. Bu düzenlemeyi öncesinde asgari ücret görüşmelerinde, daha sonrasında Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerinde alt yapısını yaptık görüşmelere başlayacağız. Biz burada çok bir şey istemiyoruz. Sadece adalet istiyoruz.” ifadelerini dile getirdi.

ÇALIŞMA ŞARTLARI DEĞİŞMELİ

Genel Başkanımız Hakan Toy, “Birçok yerde söylüyoruz. Artık çalışma sistemi artık değişmeli. Çalışma saatleri değişmeli. Ayrım kalkmalı. Süt izninden tutun, çalışma saatine kadar ayrım var. İşçi kadın üyemizin çocuğu neden ilk 6 ay 1,5 saat emiyor. Neden memur kadın çalışanın çocuğu 3 saat anne sütü emiyor. Bunu da düzeltmek için yasa teklifini hazırladık. Refakat izni gibi. Aynı odada çalıştığımız memur arkadaşlarımızla aynı şartlarda çalışmak istiyoruz. Çalışma saatinin 40 saate düşürülmesini istiyoruz. Doğuyoruz, çalışıyoruz, ölüyoruz. İnsan gibi yaşamıyoruz. Biz geçim sıkıntısından başka bir şey düşünemiyoruz. Bizde insanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz ücret almak istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz ücret istiyoruz. Bizde hakkımızı sizin verdiğiniz güçle söke söke alacağız.” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Yardımcılarımız Adem Sarıçoban, Osman Çavuş ve Süleyman Turgut, birer konuşma yaparak, çalışma hayatında yaşanan gelişmeleri değerlendirdiler. Alanlarıyla ilgili bilgi verdiler.

Hukuk Müşavirimiz Av. Kadir Atıcı, ise hukuki konularda bilgi vererek, çalışma hayatında yaşanan güncel konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yapılan oylama sonucunda yeniden Ankara Şube Başkanlığına seçilen Doğan Alıç, ise yaptığı teşekkür konuşmasında, kendisine güvenen ve destek veren bütün delegelere teşekkür ederek, güvenlerini boşa çıkarmayacağını söyledi. Birlik ve beraberlik içinde, güçlü sendika, güçlü işçi vurgusu yapan Doğan Alıç, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasının bir neferi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da işçinin ve emekçinin yanında olacağını, hak mücadelesinde elinden geldiğinin en iyisini yapmak için çalışacağını söyledi.

 

Fotoğraflar