KAMUOYUNA

KAMUOYUNA

    04.04.2024 tarihinde Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri (pau.edu.tr)  sitesinden yazılan duyuruya (KAMUOYU DUYURUSU) açıklık getirmek istiyoruz.


    6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince sendika ve hastane yönetimi istişare ederek toplu iş sözleşmesi maddelerinin başlangıç bitiş tarihi haricinde ek protokol yaparak toplu iş sözleşmesinin diğer maddelerini değiştirme, düzelteme ve iyileştirme hakları vardır.

    Buna istinaden; 
    1) 2023-2024 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin 22. maddesinin 1. fıkrasına göre personel alımları (hasta destek ve temizlik personeli) gerçekleştiğinde hastane yönetimi ile görüşme yapılarak haftalık çalışma süresinin 40 saate düşürülmesi yönünde müzakere yapılacağı ve revize edileceği imza altına alınmıştır.


    2) Toplu İş Sözleşmesi’nin imzalandığı tarih itibari ile hastaneye iki defada toplam 75 personel (hasta destek ve temizlik personeli) alınmıştır. Alınan personellerin şu anda 8 tanesi hastane dışı rektörlüğe bağlı kurumlarda, 41 tanesi alındıkları (hasta bakım ve temizlik) kadro harici (sekreterlik, çekim elemanı vs) olarak çalıştırılmaktadır.

    3) Aynı kurumda aynı kadroya sahip olan işçilerin haftalık çalışma saati ve ücretlerin eşitlenmesi konusunda mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. 

    4) Hastane yönetiminin imzaladığını beyan ettiği ek protokol ise Kamu Çerçeve Protokolü’ne ek protokol maddelerini içeren bir uyum sözleşmesidir. Yapılan kamuoyu duyurusu gerçekliği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun da bilmesini isteriz ki işçilerimizden hizmet bekleyen vatandaşlarımızı mağdur etmemek önceliğimizdir. Sonrasında da hastane yönetimi ile ortak yolda anlaşarak sizlere hizmet veren işçilerimizin verimliliğini arttırmak ve haklarını teslim etmektir. Şayet teslim edilmediği takdirde ülkemizin de taraf olduğu, imza altına aldığı ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜ SÖZLEŞMELERİNE, İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’ne dayanarak üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyeceğimizi bildiriyoruz. Mağduriyetlerin yaşanmamasını için muhataplarımızı müzakere masasına davet ediyoruz. Eğer çağrımıza yanıt gelmezse doğacak mağduriyetlerin sorumlusu haklarını arayanlar değil, işçilerimize haklarını vermeyenlerdir.