TÜRKİYE’DE GİRİŞİMCİLİK VE ÖNÜNDEKİ ENGELLER

TÜRKİYE’DE GİRİŞİMCİLİK VE ÖNÜNDEKİ ENGELLER

    Girişimci Kavramı ve Girişimcilik Ekosistemi 
    Girişimci kavramını dar ve geniş kapsamlı olmak üzere iki şekilde tanımlamak mümkündür. Dar anlamda girişimci bir sorun ya da ihtiyacı gören ve bu ihtiyacın giderilmesine yönelik fikir geliştirip onu yenilikçi bir yaklaşımla hayata geçiren kişidir. Dolayısıyla, bu tanımlamaya göre her kendi işini kuran ve yöneten kişi girişimci değildir. Geniş anlamda girişimci kavramı ise kendi işini kuran ve yönetenleri de içine alan daha kapsamlı bir tanımlamayı içermektedir. 

    Girişimcilik üzerinde etkili olan birçok faktör bulunmaktadır. 1990’lı yılların sonlarından itibaren girişimciliği etkileyen aktörleri ve faktörleri ifade etmek için kullanılan girişimcilik ekosistemi kavramı günümüzde girişimciliğin geliştirilmesine yönelik politikaların belirlenmesinde önemli bir çerçeve sunmaktadır. Girişimcilik ekosistemi kavramı işletmelerin bir boşlukta gelişmediğini öne sürerek, firmaların tedarikçiler, müşteriler ve sermaye sahipleriyle etkileşim içerinde olduğuna dikkati çekmektedir (Moore, 1993, s.76). 

    Dünya Ekonomik Forumu (WEF), girişimcilik ekosistemini oluşturan ana sütunları erişilebilir piyasalar, beşeri sermaye/işgücü, finansman, destek sistemleri (mentorlük, rehberlik vb.), düzenleyici çerçeve ve altyapı, eğitim ve yetiştirme, katalizör üniversiteler ve kültürel destek şeklinde belirtmektedir (WEF, 2013). Erişilebilir piyasalar, iç ve dış piyasalardan oluşmaktadır ve bu piyasalarda müşteri olarak küçük ve orta ölçekli işletmeler, büyük işletmeler ve devlet yer almaktadır. Mal ve hizmetlerin üretilmesi ve piyasalara sunulması için iç ve dış piyasalardaki konjonktürel gelişmeler, bir diğer ifadeyle piyasa koşulları son derece belirleyicidir. 

    Girişimcilik ekosisteminin bir diğer ana sütunu olan beşeri sermaye/işgücü ise yönetim yeteneği, teknik yetenek, girişimci şirket deneyimi gibi unsurlardan oluşmaktadır. Girişimcilik için gerekli yetenek ve birikime sahip insan gücü kritik öneme sahiptir. Girişimcilik ekosisteminin finansman unsuru ise enformel ve formel finansman kaynaklarından oluşmaktadır. Enformel finansman kaynakları arasında eş, dost, arkadaşlar ve aile sayılabilir. Formel finansman kaynakları ise melek yatırımcılar, özel sermaye, risk sermayesi ve kredi olanaklarından oluşmaktadır. Girişimciliğin geliştirilmesi açısından mentorlük ve danışmanlık, kuluçka ve iş geliştirme merkezleri ile girişimci akranlar ağı gibi destek sistemleri de önemli rol oynamaktadır. Girişimcilik aşamasında henüz yolun başında olan girişimciler çoğu zaman nereden ve nasıl başlamaları gerektiği konusunda yeterli bilgiye sahip olmayabilmektedir. Bu noktada danışmanlık ve mentörlük ile kuluçka ve iş geliştirme merkezleri önemli role sahiptir. Diğer yandan, işini büyütmek ya da yurt dışına açılmak isteyen girişimciler de mentorlük desteğine ihtiyaç duyabilmektedir. Dolayısıyla, destek sistemleri girişimciliğin tüm aşamalarında girişimcilere yol gösterici bir fonksiyona sahiptir. 

    Girişimcilik ekosistemi içerisinde önemli bir diğer bileşen de düzenleyici çerçeve ve altyapıdır. Bu kapsamda, işletme dostu mevzuat ve politikalar, vergi teşvikleri, iş kurma kolaylığı sağlayan diğer düzenlemeler ile elektrik, su, telekomünikasyon, internet, ulaşım gibi temel altyapıya erişim olanakları girişimciliğin desteklenmesi açısından son derece önemlidir. Girişimcilik ekosisteminin ana sütunları arasında yer alan üniversiteler ile eğitim ve yetiştirme de girişimciliği destekleyecek insan gücünün yetiştirilmesi noktasında işlevsel role sahiptir. Girişimcilik ekosisteminin önemli bir diğer bileşenini de kültürel destek oluşturmaktadır. Risk ve başarısızlık toleransı, kendi hesabına çalışma tercihi, başarı hikâyeleri ve rol modeller, araştırma kültürü, toplum nezdinde girişimciliğe bakış açısı ve yenilik algısı gibi unsurlar kültürel destek kapsamında öne çıkmaktadır. Örneğin, risk ve başarısızlık toleransının düşük ya da toplumda girişimciliğe yönelik bakış açısının olumsuz olduğu durumlar girişimciliği olumsuz etkilemektedir. 

    Küresel Girişimcilik Monitörü 
   
İlki 1999 yılında yayınlanan Küresel Girişimcilik Monitörü, farklı gelir düzeylerine sahip ülkelerdeki girişimcilik ekosistemini ve ülkelerin girişimcilik profillerini yansıtmaktadır. Küresel Girişimcilik Monitöründe girişimcilik faaliyetleri üç aşamalı olarak ele alınmaktadır (GEM, 2022).  İlk iki aşamada, yeni oluşan girişimler ile yeni işletme sahipleri yer almaktadır. Söz konusu iki grup “erken aşama girişimcilik” faaliyetleri kapsamında değerlendirilmektedir. Üçüncü aşamada ise 42 ay veya daha fazla süredir ücret ödeyen bir işletmeyi yönetenlerden oluşan “kurulmuş bir işletme sahibi olanlar” yer almaktadır. Küresel Girişimcilik Monitörü 2021/2022 Raporu, Türkiye’nin de içinde yer aldığı farklı gelir düzeylerine sahip 50 ülkenin girişimcilik profilini yansıtmaktadır. 

    Türkiye’de Girişimcilik Faaliyetleri
   
Türkiye’de Toplam Erken Aşama Girişimcilik Faaliyeti 2018 yılında %14,2 iken, 2021 yılında sınırlı bir artışla  %15,7 olarak gerçekleşti. Kurulu işletme sahipliği oranı 2018’de %8,7 iken 2021’de %11’e yükseldi. 

    Türkiye, erkek aşama girişimcilik faaliyetlerinde 47 ülke arasında on beşinci, kurulu işletme sahipliği oranlarında ise altıncı sıradadır. Kadınlar ve erkekler arasında girişimcilik faaliyetleri bakımından belirgin bir farklılık bulunmaktadır. İş gücüne katılma, istihdam ve işsizlik oranları gibi iş gücü piyasası göstergeleri bakımından kadınlar aleyhine olan durum girişimcilik faaliyetleri kapsamında da söz konusudur. Özellikle piyasada tutunma ve belirli bir müşteri kitlesine sahip olma noktasında önemli bir gösterge olan kurulu işletme sahipliği oranları bakımından kadınlar erkeklerin oldukça gerisindedir.

    Türkiye’de Girişimcilik Önündeki Engeller 
    Küresel Girişimcilik Monitörü 2021/2022 Raporuna göre Türkiye’de girişimciliğin önündeki engeller aşağıdaki gibi sıralanabilir (GEM, 2022): 

    •Finansmana erişim zorluğu: girişimcilik finansmanına erişim kolaylığı bakımından Türkiye aynı gelir grubunda yer aldığı 19 ülke arasında 13. sıradadır. 

    •Girişimcilik eğitiminde devletin rolünün yetersiz olması: Türkiye, örgün eğitimi ve girişimcilik programlarını kapsayan girişimcilik eğitimi bakımından olumsuz bir görüntüye sahiptir. Örgün eğitim programlarında girişimcilik eğitiminin yeterliliği bakımından Türkiye aynı gelir grubunda yer aldığı 19 ülke arasında sondan üçüncü sırada bulunmaktadır. 

    •Piyasaya girişte vergi yükleri ve düzenlemelerin olumsuz etkisi: Türkiye, piyasaya girişte vergi yükleri ve düzenlemelerin kolaylaştırıcı etkisi bakımından gelir grubuna göre içinde bulunduğu 19 ülke arasında sondan dördüncü sırada yer almaktadır. 

    •Sosyal ve kültürel normların girişimciliğe olumsuz etkisi: Sosyal ve kültürel normların girişimciliği teşvik etmesi bakımından Türkiye, içinde bulunduğu gelir grubundaki 19 ülke arasında sondan 4.sırada yer almaktadır. 

    •Fiziksel, ticari ve profesyonel altyapının yetersizliği: Fiziksel, ticari ve profesyonel altyapının girişimciliği desteklemesi bakımından Türkiye, aynı gelir grubunda yer aldığı 19 ülke arasında sondan bir önceki sırada yer almaktadır. 

    Sonuç ve Öneriler 
   
Türkiye’de girişimciliğin desteklenmesi için girişimcilik ekosisteminin bileşenlerini ve söz konusu bileşenlerin birbirleriyle etkileşimlerini dikkate alan kamusal politikaların geliştirilmesi önem taşımaktadır.  
Girişimciliğin önündeki engeller dikkate alındığında, devletin çeşitli programlar aracılığıyla ya da finans sektörü tarafından verilen bazı kredileri güvence altına alarak girişimcilere kredi verilmesini daha fazla teşvik etmesi gerekmektedir. Diğer yandan, örgün öğretim sistemi yaratıcılık, kendi kendine yetebilme ve kişisel inisiyatifin desteklenmesi konusunda daha fazla rol üstlenmelidir. Sosyal ve kültürel normların girişimcilik üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için başarı hikâyeleri ve rol modelleri ile farkındalığın artırılması çalışmalarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Kadın girişimcileri ve girişimci adaylarını destekleyen gruba özgü girişimcilik stratejilerinin geliştirilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda, kadınların iş gücü piyasasında daha fazla temsil edilmelerinin bir aracı olarak serbest meslek sahibi olmayı ve kadın girişimciliğini destekleyen özellikli politikalar yaygınlaştırılmalıdır.

    Kaynaklar 
   
GEM (2022). Global Entrepreneurship Monitor 2021/2022 Global Report: Opportunity Amid Disruption. London. 
Moore, J. F. (1993). “Predators and Prey: A New Ecology of Competition”, Harvard Business Review, May-June, 75-86. 
World Economic Forum. (2013), Entrepreneurial Ecosystems Around the Globe and Company Growth Dynamics. Report Summary for the Annual Meeting of the New Champions 2013, September.