“BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM/ HANGİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURACAKMIŞ? ŞAŞARIM!”

“BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM/ HANGİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURACAKMIŞ? ŞAŞARIM!”

Bugün İstiklal Marşımızın Meclis’te kabulünün 100. yıl dönümü. 12 Mart, milletimizin İstiklal Marşı ile bütün emperyalistlere muhtıra verdiği tarih; silah üstünlüklerine ve kalabalık ordularına güvenerek milletimizi dize getirecekleri yanılgısı içinde olan işgalci devletlere bir meydan okumadır.

İstiklal Marşımızın önemi, hayatımızdaki fonksiyonu bizim varlık temelimiz olmasıdır. İstiklal, bizim vazgeçemeyeceğimiz varlık şartlarımızın başında gelmektedir:

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım/ Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!”

İstiklal Marşı, Cumhuriyet daha kurulmadan milletin irade ve bağımsızlığının kurumsal yapısı olan Meclis’te 12 Mart 1921’de, bütün mebusların katıldığı genel kurulda, görülmemiş bir ilgi ve tezahüratla kabul edilmiştir. Çünkü bu marş, en az yüzyıldır devam eden çözülme sürecinin ardından bütün mahkûmiyet, mahrumiyet ve mağduriyetlere, bütün örselenmişliğe, ezilmişliğe, çaresizliğe, güvensizliğe tarihî bir silkinişle karşı koyup emperyalizme meydan okumanın en net, en açık ifadesidir.

Anlam ve idealini, her zaman yakın durduğu millî değerlere bağlılıkla bütünleştiren Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak, İstiklâl Marşımızda ifadesini bulan bilinci ve ruhu, kutsal emanet olarak nesilden nesile devretmede üzerimize düşen hiçbir sorumlulukta ihmalkâr davranmadık, davranmayacağız. Özellikle millî birlik ve bütünlüğümüzün içeriden ve dışarıdan saldırı altında olduğu bu dönemde iman ve istiklal ateşini tutuşturan ruh, daima millet onurunun şaşmaz istikameti olmaya devam edecektir.

İstiklal Marşı’nın Meclis’te millî marş olarak kabul edilişinin 100. yılında, Millî Mücadele şehitlerimizi ve Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anıyoruz.